Cüneyt Sadıç

Cüneyt Sadıç

csadic@destinationsforever.com

Tüm Yazıları

Geçtiğimiz hafta Feriye’de gazeteci-yazar Elif Ergu Demiral moderatörlüğünde düzenlenen bir panele katıldım. Beslenme uzmanı ve sürdürülebilir yaşam aktivisti Dilara Koçak, şef ve sosyal girişimci Ebru Baybara Demir ile ilk Michelin yıldızlı şeflerimizden Maksut Aşkar’ın konuşmacı olduğu panelin konusu yurdum sofralarının vazgeçilmez tadı bulgurdu. Hani şu yıllardır kendini şehirli diye tanımlayan kesimin dudak büktüğü, kadim yiyecek bulgur.

Bulgurun dayanılmaz yükselişi

Etkinliğin ev sahibi ise coğrafi işaretli Mardin Bulguru’nu Filiz markası ile sofralarımıza ulaştırmak için yola çıkan Barilla Gıda idi. Panel sonrası şeflerin, Mardin Bulguru ile hazırladığı tatları denedik. Her biri muhteşemdi!

Haberin Devamı

Ünlü şeflerin menülerine girince biz şehirlilerin dikkatine çeken, az bilinen kadim tat bulgur huzurlarınızda.

Buğday

Günümüzde hâlâ var olan emmer adındaki bir ata bitkiden evrilen, bugün ekmeklik ve makarnalık olarak iki ana grupta, 25 bin kadar farklı çeşidi olan, insanlar tarafından Bereketli Hilal denen coğrafyada evcilleştirilen ilk sekiz bitki arasında yer alan tahıl ürünü. Ve yapılan genetik ve arkeolojik çalışmalara göre, günümüz buğdayının kökeni güzel yurdumun güneydoğusundaki Karacadağ dağlık bölgesine dayanmakta

Ya Bulgur?

Buğdayın temizlenerek, kaynatılması, kurutulması ve kabuğu soyularak öğütülmesi ile elde edilen ve 4 bin yıldan bu yana bilindiğine inanılan bir gıda maddesi. Buğday ile aynı coğrafyada ortaya çıkar ve yüzyıllar boyu bu coğrafyadaki Babil, Hitit, Mısır, Roma ve tüm diğer kültürlerin sofralarında kendine yer bulur. Burghul, burghoul, balgour, boulgur gibi çeşitli şekillerde yazılan adı da kendi gibi yüzyıllara meydan okur. Orta Doğu’da ‘arisah’, Romalılar’da ‘cerealis’ olarak anılır.

Yurdum mutfağında da önemli bir yere sahip olan bulgur, yüzyıllardır aynı tarhana gibi, klasik yöntemlerle üretilir ve ihtiyaç olduğunda hemen çıkarılıp kullanılabilen bir tat olarak sofralarda yerini alır. Endüstriyel olarak ise ilk kez I. Dünya Savaşı sırasında ordunun ihtiyacını karşılamak maksadıyla Rıza Küçükoğlu’nun Karaman’da açtığı bir fabrikada üretilir.

Haberin Devamı

Posa, lif, vitamin, mineral açısından zengin, karbonhidrat değeri daha düşük ve protein değeri yüksek, kolestrol içermeyen, vejeteryan, fitik asit içermezken, folik asit açısından zengin, karbonhidrat değeri yüksek, protein değeri düşük, bağırsak kanserini önlüyen, radyasyona karşı dayanıklı olan bulgurun ek olarak makarna ve pirince göre glisemik endeksi de daha düşük.

Ve Mardin Bulguru

Mezopotamya Ovası’nda yüzyıllardır dünyanın en kaliteli bulgurluk buğdayı yetişmekte ve yurdum insanı tarafından bu buğdaydan dünyanın en kaliteli bulguru yapılmakta. Mardin Ovası’nın kırmızı toprağında yetişen durum buğdayından üretilen ve diğer bulgurların aksine piştikten sonra kehribar sarısı bir renk alan Mardin bulguru artık coğrafi işaretli ve raflarda sizi bekliyor.

Afiyet olsun!

Bulgurun dayanılmaz yükselişi