Çağdaş Ertuna

Çağdaş Ertuna

cagdas.ertuna@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

“Uçaktan bir yolcuyu isteği dışında indirmek yerine, uçağa yeni bir yolcu eklenmesini sağlayan bir havayolu da var: THY.”

Son zamanlarda gördüğüm ve yüzümü gülümseten sayılı tweet’ten biriydi, sadece

Huffington’dan THY’ye övgü
içeriğinden dolayı değil, aynı zamanda kimin yazdığı da önemliydi.

Birçok kişi için THY’nin Morgan Freeman’lı reklamından bile daha etkiliydi.

Çünkü bu tweet Arianna Huffington imzalıydı.

Time’a göre dünyanın en etkili 12. kişisi

Peki ama Arianna Huffington kim?

2005 yılında, haber sitesi ve blog Huffington Post’u kurdu.

Tam 6 yıl sonra AOL’e 315 milyon dolara sattı.

Time’ın ‘Dünyada En Etkili 100 kişi’ listesine 12. sıradan girdi. Tüm başarısına rağmen en çok gurur duyduğu şey sorulduğunda, “Hayatımı değiştirmek” diye yanıtladı.

Haberin Devamı

Bunda da iki önemli anın etkili olduğunu anlattı.

Biri, çalışma odasında yorgunluktan düşüp bayılması.

Diğeri de telefonda e-maillerine bakarak çocuklarıyla konuşurken, annesinden yediği fırça.

“Annem aynı anda birden fazla şeyle ilgilenmenin zararlı olduğunu bilim adamlarından önce keşfetti” diye özetledi durumu.

Arianna Huffington, önceki kitabı ‘Thrive-Başarı İçinizdedir’de “Eve gider gitmez akıllı telefonunuzu kapatın ve o anda ne yapıyorsanız sadece ona konsantre olun” demişti.

Son kitabı ‘Uyku Devrimi’nde ise uykunun önemini anlattı ve “İyi bir uyku için akıllı telefonunuzu yatak odanıza kesinlikle almayın” dedi.

Bir sosyal medya kahramanının bunu söyleyebilmesi önemli.

Zaten, bunları söyleyebildiği için daha da inandırıcı bulunuyor ve söyledikleri daha da etkili oluyor. İşte bu yüzden THY için söyledikleri çok değerli.

‘Markayı değil fiyatlarını seviyoruz’

Daha biz ABD ve İngiltere’ye uçuşlarda elektronik yasağına yeni yeni alışmaya başlarken, bir havayolu skandalıyla çalkalanıyor dünya.

United Airlines’ın fazla bilet sattığı için uçaktan zorla, yerlerde sürükleyerek indirdiği Çinli doktor David Dao’nun videosunu izlemeyen kalmadı.

Hatta “Uçağa doktor olarak bindi, hasta olarak indi” diye sloganlar bile bulundu.

“Biz yolcularımızı değil, fiyatlarımızla rakip havayollarını dövüyoruz” diye reklamlar hazırlayan havayolları bile oldu.

Haberin Devamı

Sosyal medyada her şeyin bu kadar hızla yayıldığı bir zamanda, havayolu yönetiminin krizi iyi yönetememesinin şirkete mal olduğu zarar neredeyse 500 milyon dolar civarında.

Tatlı dille ve küçük bir ödülle bir yolcuyu uçaktan inmeye ikna edebilecekken geldikleri durum acıklı.

O korkunç görüntüleri internetten ve tabii hafızalardan silmek kolay değil.

Özellikle de United CEO’su Oscar Munoz’un, önce çalışanlara “Doğru olanı yaptık” mesajı göndermesi, daha sonra işin büyüdüğünü ve hukuki boyutunu görünce ise özür mesajı yayınlaması hiç inandırıcı değil.

Sadece Çinli doktorun değil bütün yolcuların başına gelebilecek bu korkunç davranış kolay kolay unutulmaz.

İşte bu noktada İngiliz PR gurusu Mark Borkowski son noktayı koyuyor, “Markayı değil, fiyatlarını seviyoruz” diye.

Bu da demek oluyor ki her şeye rağmen United’ın boykot edileceği yok.

‘Yardım ediyoruz, sadece laptoplarını veremiyoruz’

İngiltere’nin Türkiye Büyükelçisi Richard Moore da THY kabin ekibini kutladı, 28 haftalık hamile olan bir kadın yolcunun 42 bin feet yükseklikte doğum yapmasına yardımcı oldukları için. THY Genel Müdürü Bilal Ekşi, Büyükelçi’nin tebrikine önce teşekkür etti.

Ardından da ekledi: “42 bin feet yükseklikte, yolcularımıza ekibimiz her türlü yardımı gösteriyor, sadece laptoplarını veremiyor”. Haksız mı?