CaddeBen değil Tülay ünlü!

Ben değil Tülay ünlü!

02.06.2014 - 15:36 | Son Güncellenme:

"Yalan Dünya"da "Tülay" karakterine hayat veren İrem Sak "Ya oyuncu olup mutlu bir insan olacaktım ya da başka bir iş yapıp mutsuz" diyerek işe nasıl başladığını ve oynadığı karakterle ilgili düşüncelerini anlattı.

Ben değil Tülay ünlü

Diziden teklif aldığınız anda neler düşündünüz?

Haberin Devamı

İlk olarak "Eğer olumlu sonuçlanmazsa ne yaparım" dedim. Çok istediğiniz bir şeye bu kadar yaklaşıp, onu kaybetmek acı oluyor. Neyse ki sonuç olumlu oldu da hayattayım. Aslında tam anlamıyla teklif değildi zaten. Kimse bana "Gel Tülay'ı sen oyna" demedi. Seçmeler sonucu oldu iş. Gülse'nin aradığı an benim için önemli bir andı.

Projeden beklentileriniz neydi ve gerçekleşti mi?

Bir oyuncu için, emeğinin karşılığını almak çok önemlidir. "Yalan Dünya" kesinlikle bu karşılığı veren bir iş. Sokakta beş yaşındaki çocuk da size gülümsüyor, 75 yaşındaki teyze de. Sit-com seyircisi geniş bir kitle. Ama şunun da bilincindeyim ki, şu an hem sektörde hem de sokakta "Yalan Dünya"nın "Tülay"ıyım. İrem Sak nedir, kimdir bilmiyorlar. Ne yapsam şu an, "Yalan Dünya" ve "Tülay"la anılıyor. Çünkü bu popülerliği veren dizi. Popülerim diye gezinmiyorum. Çünkü ben değil "Tülay" ünlü. Zaten karakterin de adı soyadı bu "Tülay Ünlü".

Haberin Devamı

Çekimler nasıl gidiyor? Set koşulları ve çalışma saatleri sizi zorluyor mu?

İki bölüm sonra yaz tatiline giriyoruz. Yeni sezon için ihtiyaç duyduğumuz uzun bir tatil. İşimi severek yapıyorum. Bazen haftanın bir günü çalışıyorum, bazen beş ya da dört günü. O haftaki senaryoya göre değişiyor çalışma saati ve günü.

"Tülay" karakterini canlandırırken zorlandığınız anlar oluyor mu?

Hayır. İlk beş bölümde bir arayış içindeydim. Neyi nasıl yapacağımı oturtmaya çalışıyordum ama şu an "Tülay" için ezber yapmam yeterli. "Tülay" canlandırması zor bir karakter değil. Enerjisi sabit bir tip. İnişleri çıkışları az, yorucu değil. Bak anlattıkça içim ısındı kıza.

"Tülay"ın fenomen olmasını bekliyor muydunuz?

Dönem dönem herkes öne çıktı bizim işte. Kimse en popüler karakter değil. "Tülay"ın sevilmeyecek bir tarafı yok. Sadece "Selahattin"le olan ilişkisini onaylamayanlar olabilir. Ben de onaylamıyorum. Ama bu bir komedi dizisi. "Tülay"ın şarkı söylemesini de sevdi seyirci. Masumluğunu, saflığını hatta salaklığını. İnsanlar acıyor "Tülay"a. Çünkü bizim dizide sürekli ağlayan tek karakter. "Tülay" yalnız biri. "Zerrin" iyice boşladı onu. "Selahattin"le arası yok. Hiç arkadaşı yok. Zor bir hayat. Drama çeksek daha başına neler gelirdi Allah bilir.

Haberin Devamı

"Tülay" ve "Selahattin"in inişli çıkışlı ilişkisi hakkında ne düşünüyorsunuz?

Bence zor bu aşktan mutlu son çıkmaz. Artık "Tülay" "Selahattin"den geçti. Ben de merak ediyorum nasıl sahneler bizi bekliyor. Gülse'nin kafasında ne var? Ama ben artık "Tülay"ın kendisine dönmesini isterim. Kariyer yapsın, yeter aşk meşk. Artık single mı çıkarır, albüm mü yapar orasını bilemem, yazarım bilir.


'GiZEMLi BiRi DEĞiLiM'


Oyunculuk dışında ilgilendiğiniz farklı bir meslek dalı var mı?
Müzikle aram iyidir. Akordeon çalıyorum. Perküsyonda iddialıyım. Bir de bu sene kanun hediye edildi. O çok zor ama kursla beraber onu da çözeceğim. Şan dersine kaldığım yerden devam edeceğim.
Yakın çevreniz dışında kimsenin bilmediği ve şaşırtıcı olduğunu düşündüğünüz bir alışkanlığınız ya da özelliğiniz var mı?
Çok gizemli biri değilim. Herkes her şeyimi bilir. Ama geçen yaz galiba ailem ve yakın çevrem için şaşırtıcı bir şey yaptım. Tek başıma uçaktan atladım. Bence bunu benden pek beklemiyorlardı. Kimin evladı yüzüyle para kazanırken paraşütle uçaktan atlar ki? Sanırım hayatımda yaptığım ve "İyi ki de yapmışım" dediğim çok farklı bir şeydi bu.


'POPÜLER OLMAK iSTEMiYORUM'

Ailenizin mesleğinize ve canlandırdığınız karakterlere yaklaşımı nasıl oluyor?
Tabii ki oyuncu olmamı istemediler. Babam doktor, annem ev hanımı. Tam bir çekirdek aileyiz. Bir de magazinde sözlüsü diye haber yapılan ağabeyim Ayberk var. Ayberk'in New York'ta yönetmenlik okuması benim önümü açtı. Bana da engel olmadılar ama ilk tercihleri oyuncu olmam değildi. Çünkü bu meslek bildikleri bir şey değil. Bizim sektör magazinden takip edilirse başka, içi bambaşka. Adı eğlence sektörü diye geçiyor ama lunapark işletmiyoruz. Kendinizle barışık değilseniz, hedeflerinizi, sınırlarınızı bilmezseniz işiniz çok zor. Ailem şu an mutlu çünkü benim mutlu olduğumu biliyorlar. Onlar da "Tülay"ı sevenlerden. İşinizi güzel yaptıktan sonra herkes sizi anlar. Ben, yarın öbür gün çocuklarını sevmeyen anneyi de oynarım. Annem anlar bunu. Hastalarına kötü davranan doktoru oynarım babam da bunu anlar. Başarılı olduğum sürece sorun yok.
Bir röportajınızda “Sokaklarda yatmadım ama kolay da olmadı bu noktaya gelmek” diyorsunuz. Bu yolculukta sizi zorlayan ne gibi durumlarla karşılaştınız?
Her daim "Geç kaldım mı" endişem oldu. Yapacağımı, başaracağımı hep bildim, hissettim. Ama içimde hep bir zaman korkusu vardı. Gereksizmiş onu anladım. Sakin kalmak lazımmış. Yıpranmamak ve yıpratmamak çok önemli bu işte. O yüzden sabretmek ve şükretmek lazım. Karşılaştığım zorluklar ve insanlar oldu. Ama ne olmak, neye dönüşmemek istediğimi çok iyi biliyordum. Bu yüzden içim rahat.
Mesleki anlamda hedeflediğiniz nokta neresi?
Popüler biri olmak istemiyorum. İstediğim şey saygınlık. Yıllar sonra dönüp baktığımda, "Ya ben neden o işi kabul ettim? Neden bunu yaptım?" demek istemem. Hatır için yapmıyorum bu işi. Söylediğim gibi mutlu olmak ve mutlu etmek için yapıyorum. Tabii ki mesleki hedeflerim var. Yapmak istediğim projeler, çalışmak istediğim isimler var. Zaten bunlar gerçekleştikçe siz de benim listemi görmüş olursunuz.


Ben değil Tülay ünlü

Yazarlar