ALBÜM YAPARSANIZ VARSINIZ

2011 yılında ilk albümü “Kayde” ile Karadeniz müziğine yeni bir soluk getiren Volkan Arslan, ikinci albüm çalışması “Puğar”ı hayranlarının beğenisine sundu. Pek çok önemli ismin aranjör olarak destek verdiği Arslan’a aynı zamanda albümde düet yaptığı Zuhal Olcay ve Volkan Konak eşlik etti. Albümde anonim eserlerin yanı sıra Volkan Arslan’ın kendi besteleri de yer alıyor. Yöre müziği yapmaya 15 yaşında başladığını söyleyen Arslan tarzını “yeni nesil Karadeniz müziği” olarak tanımlıyor.

Volkan Arslan kimdir? Sizi tanıyabilir miyiz?
27 Ocak 1988 Ankara doğumluyum. Rizeliyiz, yöre müziği yapıyoruz, Ankara’da doğup büyüdük. Ama Rize’yle bağlarımızı hiç kopmadı. Yöre müziğine 15 yaşımda bulunduğum şartlar doğrultusunda bağlamayla başladım. Daha sonrasında gençlik korosuyla devam ettim.

“Puğar” albümünde enstrüman olarak sadece tulum mu dinleyeceğiz?Bu albümde beş bestem var. İlkinde üç bestem vardı. Tulum kullandığım enstrümanlardan biri. Ama bir tulum albümü değil.

Puğar’ın anlamı nedir?Puğar yayladan akan temiz su kaynağı demek. Pınar da diyebiliriz.

Tarzınızı nasıl tanımlarsınız?
“Yeni nesil Karadeniz müziği” diyebilirim.

Neden albüm çıkardınız?
İstanbul’a geldiğim ilk günden beri Karadeniz müziğiyle uğraşıyorum. Zaten ilk albüme kadar tulumumla vardım. İTÜ Konservatuarı mezunuyum. Yerel kanallardan sonra Karadeniz müziği o kadar kirlendi ki, eline her kemençeyi alan sanatçı oldu, iki türkü söyleyen albüm yaptı. Bunu Karadeniz’de kaliteli yapan kişi çok az. O yüzden Karadeniz müziğini iyi ve kaliteli bir şekilde yapmak beni bu albümü çıkarmaya itti.

Albüm çıkarmadan önce sahne alıyor muydunuz?
Belli bir sahnem yoktu. Hep konser ve ekstralara gidiyordum. Belli bir mekanda sahne almıyorum. Jolly Joker’de iki ayda bir kendimize bir yer bulup konser vermeye çalışıyoruz.

Müzik sektörünün şu anki durumunda albüm yapmak risk değil mi?
Albüm yapmak tabii ki risk. Ama bu piyasada albüm yaparsanız varsınız. Bunu bir kartvizit gibi düşünün. Biraz külfetli bir kartvizit. Bir albümün maliyeti şu an 40-50 bin civarında. Bir kartvizit bastırıyorsunuz piyasada kendinizi bu şekilde tanıyorsunuz. Bir şekilde bu sizin aynanız. En az iki yılda bir albüm yapmak zorundasınız. Biz de buna başladık. Sonuçta yaparsanız varsınız.

“YAKUP’TA MÜZİK YAPMAK BİZİ BOZAR”

Karadeniz müziğinin dışında farklı bir müzik yapmayı düşünüyor musunuz?Aslında ben halk müziğinin çok içinde biriyim. Okulda da Türk Halk Müziği bölümünden mezunum. Bu anlamda bilgim
ve repertuarım da çok geniş... 2014 yılında 4-5 parçalık bir halk müziği albümü düşünmüyor değilim. Olabilir.

Besteci ve müzisyen kimliğiniz yanında başka nelerle ilgileniyorsunuz?
Yakup Restaurant’la ilgileniyorum. Yakup benim dayımın yeri. 9 yıldır dayımın yanındayım. 6 ay önce dayımı kaybettik. İki oğlu Yıldıray Ağabey ve Ufuk’la birlikte çalışıyoruz. Onun dışında İstanbul Teknik Üniversitesi’nde tulum dersleri veriyorum. Bu dönem tulum metodu üzerine tez yazıp yayınlamak istiyorum.

Müzisyen kimliğinizle işletmeci kimliğinizi birleştirip Yakup’da ayda bir de olsa müzik yapmayı düşünür müsünüz?Yakup bir konsept. İnsanlar burayı böyle seviyor. Dediğiniz gibi ayda bir Yakup’ta konser tarzı bir şey yapmak bizi bozar. Burası 40 yıllık bir meyhane. Yakup markalaşmış bir isim ve insanlar artık markaya geliyor. Bu markaya eklemeler yapmak yersiz olur.

Volkan Konak ve Zuhal Olcay’la düet

“Puğar” albümünde kimlerle çalıştınız?
Volkan Konak ve Zuhal Olcay’la düet yaptık. Aslında bu albüm için planlarım çok başkaydı. 12 ayrı düet yapmayı düşünüyordum. Ama Hasan Ağabey (Saltuk) bunu uygun bulmadı. Çünkü bunun ismimin önüne geçeceğini söyledi. Daha sonra düşününce ben de hak verdim. Sıla’yla bir düet istemiştim. Konuştuk şartlar pek uygun düşmedi. Daha sonra Zuhal Abla’yla (Olcay) yollarımız kesişti. Zuhal Abla çok güzel, çok tatlı bir insan. Öyle biriyle karşılaşacağımı beklemiyordum. Bambaşka biri çıktı. Parçaya çalışıp gelmiş stüdyoya, iki kere okuyup hemen kayıt aldık. Volkan Ağabey (Konak) dünya tatlısı... Bana iyi yaklaştı ve çok güzel bir iş çıktı ortaya.

Meslekteki hedefleriniz neler?Karadeniz müziğini daha geniş kitlelere yayıp kaliteli bir şekilde dinlet-mek. Tarkan olmak gibi bir derdim yok. İyi şartlarda konserlere gidip insanlara bu müziği aktarmak istiyorum.